Böylesine basit, uçuk bir konuyla başlayıp, savaşları ve sistemi sorgulayan, kafanızda soru işaretleri oluşturan bir kitap. Serinin ilk kitabının finalinde çok güzel bir aşk hikayesi vardı.
Söylediğim gibi kitaptaki saçmalıkları kabul ettikten sonra olaylar kendi içersinde tutarlı hale geliyor.
Yapay olarak, genetik bir örnekten yaratılan KSG askeri Jared, kısa süre de birey olmak için gerekli aşamaları kaydediyor.Fakat hüzünlü hikayesi, yaşadığı kimlik karmaşası bunun yanında tercihleriyle bizi üzüyor.
Bu kitabı okuyacak olanlar büyük beklentiye girmesinler. Genel olarak ilk kitapla pek bir bağlantısı olmasa da, zaman zaman bazı olaylarda ilk kitabın baş karakteri John Perry 'den bahsediyor. Bu nedenle ilk kitabı okumak, diğer ırklar hakkında bilgiler ve bağlantıları kurmak için faydalı olur. Sıra geldi serinin 3. kitabına.
https://quillbot.com/ai-chat sitesinde kitap hakkında yorum aşağıdaki gibidir.
John Scalzi'nin "Hayalet Tugay" İncelemesi
John Scalzi'nin "Hayalet Tugay"ı ("Hayalet Tugaylar"), okuyucuyu askeri teknoloji ve insan bilincinin sürükleyici ve çoğu zaman rahatsız edici bir şekilde birleştiği bir geleceğe sürükleyen bir bilim kurgu romanıdır. Scalzi'nin beğeni toplayan ilk romanı "Yaşlı Adamın Savaşı"nın devamı niteliğindeki bu kitap, ilgi çekici önermesi ve keskin anlatımıyla öne çıkarak tür içinde kayda değer bir eser haline getirir.
Romanın temel gücü, Scalzi'nin yaratıcı dünya inşasında ve kimlik ve ahlakı zekice keşfetmesinde yatar. Hikâye, sıradan insanlardan daha hızlı, daha akıllı ve daha ölümcül olmak üzere tasarlanmış, ölü gönüllülerin DNA'sından yaratılmış elit askerler olan Hayalet Tugayları etrafında döner. Bu kavram, bedeniniz yapay olarak yaratıldığında ve bilinciniz önceden var olan anılar ile tasarlanmış bir amacın karışımı olduğunda insan olmanın ne anlama geldiğine dair büyüleyici soruları gündeme getirir.
Scalzi'nin anlatımı hem anlaşılır hem de ilgi çekici; karmaşık bilimsel fikirleri aşırı basitleştirmeden sindirilebilir kılıyor. Tempo, aksiyon dolu sahneler ve daha içe dönük anlar arasında bir denge kurarak okuyucunun, aksi takdirde sıradan askeri makineler gibi görünebilecek karakterlerle duygusal bir bağ kurmasını sağlıyor. Kahramanın iç çatışmaları ve öz farkındalık mücadelesi, tipik askeri bilimkurgu eserlerinin ötesinde bir derinlik ve nüans katıyor.
Bununla birlikte, bazı okuyucular olay örgüsünü zaman zaman tahmin edilebilir bulabilir; ihanet, siyasi entrika ve yıldızlar arası savaş gibi bilindik klişelere dayanıyor. Ancak Scalzi'nin ustaca karakter gelişimi ve esprili diyalogları, bu anları genellikle kurtararak hikaye boyunca bir tazelik ve gerilim duygusu sağlıyor.
Sonuç olarak, "Hayalet Tugay" heyecan verici bir bilimkurgu macerasından daha fazlasını sunuyor; teknolojik zaferler ve ahlaki ikilemlerle şekillenen bir gelecekte kimlik, etik ve savaşın bedeli üzerine düşünmeye davet ediyor. Zeki, aksiyon odaklı bilim kurgu hayranları, özellikle de insanlığın sınırlarını zorlayan hikayeleri sevenler için sürükleyici bir okuma. Felsefe ve askeri gerilimin harmanlandığı, düşündürücü ama bir o kadar da hızlı ilerleyen anlatılardan hoşlanıyorsanız, Scalzi'nin buradaki eseri muhtemelen iştahınızı kabartacaktır.
Bu romanı bitirdikten sonra, insanlığın hayatta kalma arayışında ne kadar ileri gidebileceğini ve teknolojinin nihayetinde özümüzü yeniden tanımlayıp tanımlamayacağını merak edebilirsiniz. "Hayalet Tugay", sayfaları çevirten bir hikâyeyle sarmalanmış, bu sohbet için düşündürücü bir başlangıç noktası.

