31 Aralık 2022 Cumartesi

Gör Beni - Azra Kohen

Uzun sürede okuyabildim. Bazı konularda çok fazla detaya girmiş, aslında hikaye çok uzun değil ama Fred öyle şeyler anlatıyor öyle uzun açıklamalar yapıyor ki. Fazla romantik, fazla milliyetçi fakat yakında filmi rahatlıkla çekilebilecek bir konu. Fi , Pi ya da Çi gibi değil ama güzel. Ülkü , çok farklı ve sağlam bir karakter ama duygularına yenik düşmesi çok enteresan bir durum. Üstelik zıt kutupların birbirini çektiğini ispat ediyor. Saltanatı savunanlarla hiçbir konuda anlaşmak mümkün değil ama kitap bu konuda çok ılımlı bir yaklaşıma sahip. 


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



Gör Beni-İki Devrin Hikayesi Kitap Açıklaması

Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil.

Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil.

Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil.

Beni gör.

Derinliğimden boğulmadan,

Sorularımda kaybolmadan,

Korkularında yok olmadan,

Gör beni.

Bir fısıltıya koydum kendimi.

Kalbine soruyorum yerimi:

Başarabilir misin beni görmeyi?

Cesaretin yeter mi?

Topla cesaretini ve gör beni.

Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?

 

(Tanıtım Bülteninden)

 



  


Kaplanın Sırtında - Zülfü Livaneli

 Sultan Abdülhamid’in Selanik’te geçen sürgün yıllarını (1909-1912) anlatıyor.

Livaneli, olayları askeri hekim Atıf Hüseyin Bey'in anılarından anlatıyor. Selanik'te Abdülhamid'in doktoru olarak bu sevmediği kişiye destek olan, ülkeyi 33 yıl boyunca baskı altında yöneten meclisi kapatan kişiye karşı ön yargılı ama bazı konularda ikileme düşüyor. Aslında ilginç bir karakter Abdülhamid, belki karaktersiz demek daha doğru, savaş yapmadan bir çok sorunu çözümlediğini söylüyor ama hiç sefere çıkamayan her zaman belirli tavizlerle imparatorluğu yaşatmaya çalışmış.

Kitap beklentimin çok altında kaldı.

Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.





Mustafa Kemal - Yılmaz Özdil

 Atatürk'ün hayatını anlatıyor. Büyük kısmı bildiğimiz hikayelerden oluşuyor ama bilmediğimiz pek çok detay da öğreniyoruz. Pek çok öğrencinin eğitimine destek olmuş. Devlet bütçesi tarafından yapılan harcamalarda çok titiz ve dikkatli davranmış.  En önemlisi ise çok büyük bir devrimci. Yıllar öncesinde pek çok konuda araştırma yapmış ve detaylı bir hazırlıkla Cumhuriyeti ilan etmiş. Devrimleri adım adım devre sokmuş. Kısa sürede yapılanlar inanılmaz, bugün hala hayal bile edemediğimiz konularda büyük bir gelişim sağlamışız. Kültür ve sanat alanında gayretleri ve öngörüsü muhteşem.

Bugün geldiğimiz noktada üzülmemek elde değil. Cehalet almış başını gitmiş durumda ve her geçen gün bu cahil kitle artıyor. 


Aşağıdaki fotoğraf ve tanıtım bülteni www.dr.com.tr adresinden alınmıştır.  


 


Mustafa Kemal Kitap Açıklaması

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen...”

Yılmaz Özdil’in “Türkiye'nin kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal'in hayat hikâyesidir,” diyerek kaleme aldığı Mustafa Kemal, Kırmızı Kedi etiketiyle buluşuyor. Özdil’in kaleminden, Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı aynı zamanda Kırmızı Kedi Yayınları’nın 1000’inci kitabı.

Yılmaz Özdil yeni kitabında, Mustafa Kemal’in Osmanlı ordusunda görevli bir askerken -bilhassa 1.Dünya Savaşı’nda görev aldığı Çanakkale cephesinde- çeşitli cephelerde ve daha sonra Türk Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist güçlere karşı kazandığı başarıları, kurduğu yeni cumhuriyetle gerçekleştirdiği “çağdaş” demokratik cumhuriyet idealini, kadın hakları başta olmak üzere sosyal hayatta gerçekleştirdiği reformları, eğitim-kültür-sanat-ekonomi-tarım-sanayi-gündelik yaşam ve diğer başka alanda hayata geçirdiği, dönemi için emsalsiz denebilecek başarıları kaleme alırken, gündelik hayatından da kesitler sunuyor. 

Ayrıca Mustafa Kemal’in, sanatsever ve entelektüel kimliğini, hayvanseverliğini, doğa bilincini, çocuk sevgisini, kadın hakları konusunda sergilediği vizyonerliğini ve diğer sıra dışı özelliklerini sebep sonuç ilişkisi içinde ele alıyor.      

Onun, ailesiyle, arkadaşlarıyla, çocuklarıyla ve çocuklarla, hayatına giren kadınlarla olan ilişkisini; cephede askeri veya diplomatik temasta bulunduğu kişilere karşı “insan sevgisi” etrafında şekillenen barışçı tutumunu; ülkede gerçekleştirdiği kültür reformunun önemini; tüm dünyada “ezilen toplumlar” tarafından örnek alınan askeri ve siyasi başarılarını; bunların yanında en sevdiği yemekten en çok dinlediği şarkılara, giyim tarzından sevdiği hayvanlara, hatta Türkiye’nin “çağdaş” ülkeler seviyesine geçebilmesi için gündelik yaşamda yaptığı ve yapılmasını arzuladığı davranışlara kadar eksiksiz ve insani yönleriyle bütüncül bir Mustafa Kemal portresi ortaya koyuyor. 

Bu kitapta, Mustafa Kemal’in çocukluğundan Kuvayı Milliye ruhuna, idam fermanından Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’in kuruluşundan Mustafa Kemal’in kişisel özelliklerine, hizmetlileri ile olan diyaloglarından gece hayatına ve hayatında iz bırakan yakınlarına kadar pek çok detayı bulacaksınız. 

Bugüne kadar hep Atatürk’ü okudunuz Yılmaz Özdil’in kaleminden Mustafa Kemal’i okuyacaksınız!

(Tanıtım Bülteninden)

 


Tanrıların Ayak İzleri - Erich Von Daniken

 Yazar, Antik çağda yapılmış ve çoğunun gizemi çözülememiş kalıntılardan 

örnekler veriyor, birbirleriyle kusursuz bir simetriye sahip, dünyanın

dönüş hızına göre yapılan gün , mevsim hesapları hatasız ve bunların

uzaylı atalarımızın yardımıyla yapıldığını açıklamaya çalışıyor.

Bu iddialarını dini hikayeleri yorumlayarak destekliyor. Kısa zamanda 

okunabilecek bir kitap.

Yazarın söyledikleri herşey bir iddia ama çok büyük tartışma yarattığı

ve daha sonra bu görüşleri destekleyen ya da reddeden pek çok kitap

yazıldığı bir gerçektir. 




Aşağıdaki fotoğraf ve tanıtım bülteni www.kitapyurdu.com sitesinden alınmıştır.



Tanrıların Ayak İzleri

  •  
'Ahid Sandigi' diye kutsal metinlerde adi gecen nesne neydi ve simdi nerede? Ilk insanlari uzaydan gelen gucler mi yaratti? Malta`daki dev tas dikitleri ve Bretanya`daki menhirleri uzaylilar mi insa etti? Eski caglarda nukleer bir patlamami olmustu? Bunlar ve benzeri sorularla, Daniken dunyanin en cok yanki yapan dusunurlerinden biri olmaya devam ediyor...

Çevirmen:Halit Kakınç
ISBN:9789754342796
Dil:TÜRKÇE
Sayfa Sayısı:221
Cilt Tipi:Karton Kapak
Kağıt Cinsi:3. Hm. Kağıt
Boyut:13.5 x 19.5 cm

29 Aralık 2022 Perşembe

Ayrılık Valsi - Milan Kundera

Kitabı fazla beklentiyle okumaya başladım ama ara ara hikayeden koptum.

Belki yazarın tarzı çok iyi ama hikaye zayıf olabilir.

Bir gecelik ilişki sonucunda hamile kalan bir hasta bakıcı ve 

kürtaj yaptırmak konusunda yaşadığı kararsızlıklar. Kıskanç bir eş, 

bir doktor,  zengin bir iş adamı, trompet sanatçısı, suçlu bir genç, bir aşık.

Kitabın finali üzücü ve sinir bozucu. 

Kitap hakkında yorumları okudum, kara mizah kısmını pek bulamadım,

bazı bölümlerinde mantıklı uyarılar var. 


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.




Ayrılık Valsi Kitap Açıklaması


...Yine Kundera'nın alışılmış kara mizah anlayışı içinde yazılmış bir roman. Mutluluğu arayan yedi kişinin romanı. Kundera'nın, alaycılık ve şefkatli ustaca ayarlayarak yönettiği bu 'vals'in dans adımlarına uyarak, romanın bu yedi kişisi, birbirlerine sarılıyor ve uzaklaşıyorlar.



Sayfa Sayısı: 277

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları


 

Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez

 Santiago Nasar, Vicoria ikiz kardeşler tarafın namus cinayetine kurban gider.

Aslında bütün kasaba bu cinayeti tahmin etmekte, gelişmeleri izlemektedir, 

öyle ki öldürmek istedikleri ilk bıçakları ikizlerin elinden alınmıştır. 

Fakat sonuç değişmez. Aslında Santiago Nasar suçlu mudur bilmiyoruz, 

sadece tahminde bulunuyoruz. Mahkeme tutanaklarında yer alan bazı cümleler

çok süpheli, sanki suçsuz yere infaz edilmiş gibi. İlginç bir hikaye. 


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.idefix.com sitesinden alınmıştır.



Kırmızı Pazartesi Kitap Açıklaması
 
Bildiğiniz tüm romanları unutup konusuyla ve sondan başa ilerleyen kurgusuyla bambaşka bir hikâye okuduğunuzu düşünün. Gabriel Garcia Marquez’in kaleme aldığı Kırmızı Pazartesi, işte tam da böyle bir roman. İşleneceği herkes tarafından bilinen ancak kimsenin engel olmaya çalışmadığı bir cinayeti konu alan eserde toplumun nasıl duyarsızlaştığını okuyoruz. Gelin, okurlarını derinden etkileyen Kırmızı Pazartesi romanını birlikte inceleyelim.
 
“Kırmızı Pazartesi” adlı kitabı neden okumalısınız?
Kırmızı Pazartesi; Gabriel Garcia Marquez’in eşsiz anlatımı, zengin karakter kadrosu ve işlenen konusuyla sizde sarsıcı bir etki yaratacak. Yazar, ne anlatmak istediğini okuyucuya net bir şekilde ifade ederek okurlarını sıkmıyor. Sürükleyici konusuyla kendinizi her sayfada dedektif gibi hissedeceğiniz romanda okuyucuya verilmek istenen mesaj, işlenen cinayetin nedeni değil insanların başkalarından bir şeyler bekleyerek buna seyirci kalıyor olması. Toplum duyarsızlığının sonuçlarını ele alan eser, bazı kavramlar üzerinden okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Yazarın ilk sayfada okuyucuya sonu anlatıyor olması, olayın heyecanını söndürmüyor aksine daha büyük bir merak uyandırıyor. "Neden? Nasıl?" gibi sorularla aklınızı kurcalayacak ve zihninizi meşgul edecek olay örgüsüne sahip romanlar okumayı seviyorsanız Kırmızı Pazartesi eserini mutlaka okumalısınız.
 
Bunları biliyor muydunuz?
Kırmızı Pazartesi adlı eserin Gabriel Garcia Marquez’in 1981 yılında yayınlanan yedinci ve çok okunan romanı olduğunu biliyor muydunuz? Eser, birçok ülkede yayımlanır ve birçok dile çevrilir. Asıl adı "İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü" olan roman, Türkiye'de Kırmızı Pazartesi adıyla basılır. Orijinal dili İspanyolca olan romanın çevirisi, İnci Kut tarafından yapılır. Yazar, çocukluk yıllarında yaşadığı kasabadaki cinayeti kendine özgü anlatımıyla okurlarıyla buluşturur. Roman, çarpıcı bir giriş cümlesiyle başlar ve daha ilk sayfada okur bazı şeylerin farkına varır. Olayın başlangıcı ve bitişi arasında kısa bir süre geçer. Yazar, röportaj tekniği kullanarak zamanda bir ileri bir geri gider ve roman, birden fazla kişinin gözünden anlatılır. Görünen gerçeklerden çok görünmeyeni simgelerle anlatmaya çalışan romanda beyaz rengin ve rüyaların oldukça önemli bir yeri var. Yazar, eserinde okuyucuyu ikilemde bırakmak ister. Roman, Kolombiya ve yayınlandığı birçok ülkede okurlarında sarsıcı bir etki bırakır.
 
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
2014 yılında hayata gözlerini yuman yazarın birçok romanı bulunuyor. Gabriel Garcia Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanını okuduktan sonra dilerseniz yazara Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık romanına veya çarpıcı kurgusuyla sizde büyük etki uyandıracak Kolera Günlerinde Aşk adlı eserine göz atabilirsiniz.
 
  • İlk Baskı Yılı: 2000


4 Kasım 2022 Cuma

Bahar Yağmurları - Karl Ove Knausgaard - Kavgam Serisi 5. Kitap

 Anlattıkları, anıları mı kurgu mu emin olamadım. Delikanlılık döneminde, 

aile ilişkileri, evlilik hayatı, arkadaşlarını anlatıyor. 

Yazar olma gelişim süreci ise çok sağlıklı görünmüyor, hep alkol alıyor, 

uyuşturucu deniyor, yazarlık akademisine bile düzenli devam etmiyor.  

Sistematik bir çalışma ve olgunlaşma dönemi geçirmiyor, sadece

çok iyi bir kitap okuyucusu. Bu yönü, Orhan Pamuk'u andırıyor.


Kavram serisi 5. kitapta en tuhaf yön ise Karl Ove'un babasının ölümünü 

1. kitapta anlattıktan sonra yeniden bu kitapta anlatması olmuş. 

Bu ayrıntının kimse farkına varmıyor mu ? 

Kısa sürede okuduğum tek kitabı diyebilirim, iki haftada sıkılmadan

okudum.

Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.

 



Bahar Yağmurları Kitap Açıklaması

“600 sayfalık Bahar Yağmurları'nı müptelası olduğumuz bir dizinin bölümlerini oturup ard arda izler gibi tek seferde bitirdim." James Kidd

 

KAVGAM:

 

"Selfie çağının başyapıtı.” Guardian

 

"Knausgaard eşi benzeri bulunmaz bir yazar. Öğrenci barları ve Happy Mondays hakkında yazarken bir anda ruhsal kurtuluşa duyduğu özlemi açığa vurabiliyor." Max Liu 

 

"Bahar Yağmurları ayrıksı bir adacığa hayat veriyor ve Knausgaard orada performansının doruklarına ulaşıyor. Ona ilham veren içimizdeki hayatın ta kendisi." The Washington Post

 

"Her şey değişmişti, kalbim bana öyle söylüyordu. Kalbim asla yanılmazdı. Kalp asla ama asla yanılmaz."

 

"Dünyanın hakkında en çok konuşulan anı yazarı. Anılarımızdaki meçhulleri ve geri alınamazları ortaya çıkarırken bütünüyle baştan çıkarıcı." Andrew Neather  

 

 

 

“Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.” The Times

 

"Zindelik veriyor, çıldırtıyor, inanılmaz bir merak uyandırıyor." Robert Collins, The Sunday Times

 

“Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı.” Jeffrey Eugenides

  

“Onu okumak kendinden geçmekten farksız; bünyeyi hızlandıran bir halüsinasyon değil de, tersine daha da yavaşlatan bir halüsinasyon gibi… Knausgaard hiç şüphesiz ki bir dahi.” Toronto Star

 

"Knausgaard’ın eseri, hayatımın en unutulmaz okuma deneyimlerimin arasına girdi. Şahsen böyle bir şeyle karşılaşmadım. Karl Ove gözlerimi açtı. Kitaplarının bitmesini ve ondan ayrılmayı istemedim.” Nina MacLaughlin, L.A. Review of Books

 

“Kavgam insanın bakış açısını değiştiren bir kitap. İncil gibi.” Heather Mallick, The Toronto Star

 

“Yirmi birinci yüzyılın en büyük edebiyat olayı olmaya aday.” Guardian

 

“Herkes bir tutam Knausgaard istiyor.” Vice

 

"Selfie çağının başyapıtı.” Guardian

 

"Karl Ove’un yeteneğinde dikkati çeken şey, ki bu yetenek bugünlerde ender bulunuyor, tamamen anda bulunması ve kendi varlığının farkında olması. Her detay süsleme ve gösterişten uzak bir biçimde ortaya konuyor, sanki yazmak ve yaşamak eşzamanlı meydana geliyormuş gibi hissediyorsunuz… Sizi tamamen içine çekiyor olması gerçeği dışında göze çarpan bir şey yok. Onun hayatını onunla birlikte yaşıyorsunuz… Ove’un kitabının pek kibirli başlığı, bir yetişkinden beklenen hayatı gözlerinizin önüne getirmeye çalışırken, sürekli olarak önünüze çıkan kötü bir şaka gibi. Nasıl daha şu anda olunur, nasıl daha duyarlı olunur? Kendimiz hakkında, başkaları hakkında? Başkaları için?" Zadie Smith, The New York Review of Books

 

"Kavgam Serisi günlük hayatın dayattığı dipsiz gizem yığınını araştırıyor… Knausgaard'ın yaklaşımı sade ve titiz, kimi zaman sıradan, ama bunu asla kağıda dökmüyor. Onun teması hayatın bütününün kendi kendisiyle bir arada var olduğu gerçeğinin güzelliği ve dehşeti. Tüm edebi aldatmacaları terk ederek mükemmeliyete konan gerçek bir kahraman, çıplaklığı kraliyet şıklığını alt eden bir imparator." Jonathan Lethem, The Guardian

 

  

"[Knausgaard] sıradan şeylerin simyacısı… Bu yazar gerçek zamanda yüksek bir bina inşa ediyor. Çağımızda çok az sanat projesi ilgilenilmeyi bundan daha fazla hak ediyor." Dwight Garner, The New York Times

 

(Tanıtım Bülteninden)

 

 

3 Ekim 2022 Pazartesi

Karanlıkta Dans - Karl Ove Knausgaard - Kavgam Serisi 4. Kitabı

 Karl Ove liseden mezun olduktan sonra kuzey Norveç'de öğretmenlik yapmaya başlıyor, temel olarak bu dönemin anlatıldığı bir kitap. Daha önce okuduğum serinin 3 kitabında tanıtılan kişilerin farklı dönemlerini ele almış;

Babasının boşanma aşaması; bu dönemde hızla alkolik olma yolunda emin adımlarla ilerliyor ve yeni eşinden bir çocuk sahibi daha oluyor. 

Annesinin bence çok tuhaf ve dengesiz biri olması; evin kedisini taşınacağı yerde bakamayacağı için veterinere götürüp uyutup sonrada ağlayan bir cani. Aynı davranışı son 2 yıldır yaşadığım Urla'da biri yapsa tanıdığım komşular linç edip öldürürler.  

Abiysi çok doğru ve iyi bir örnek karakter.

Büyükannesi(babaannesi) ve dedesi ise şaşırtıcı karakterler torunlarını pek sevmiyor ve istemiyorlar.

Kitapta anlatılan diğer detaylar Karl Ove'un yazarlığa başlaması ve cinsel hayata girişi. Cinsel hayatı beni pek ilgilendirmese de en ince detaylarına kadar anlatıyor.

Dünyada en iyi eğitim verilen ülkelerden biri olan Norveçte, kuzeye kimsenin gitmek istememesi nedeniyle bu bölgede Lise mezunları öğretmenlik yapabiliyor. Bu cümle size eleştiri gibi gelebilir ama asıl ilginç olan her sınıfta 2,3 öğrenci olmasına rağmen okul kapatmak gibi  bir iş yapmıyorlar. Kaç öğrenci olursa olsun okul sistemini devam ettiriyorlar. Bizdeki gibi her köyde 2-3 cami olup, okul olmaması gibi bir saçmalıkları yok. 

Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr  sitesinden alınmıştır.


Karanlıkta Dans Kitap Açıklaması

Knausgaard Çılgınlığı Sürüyor: “Karanlıkta Dans” 


"Her gece saat artık geç oldu, okumayı bırakmalı ve uyumalıyım dedim kendime. Ama her defasında yalnızca bir saat bir saat daha diyerek okumaya devam ederken buldum kendimi. Kahraman ister soğanları kızartsın, ister küvette içki alemine isterse de kötülük üzerine düşüncelere dalsın fark etmiyor. Bağımlılık yapıyor, okumayı bırakamıyorsunuz."


-The Wall Street Journal-


 


Kavgam:


"Selfie çağının başyapıtı.”


-Guardian-


 


Knausgaard günlerini, anlarını anlatıyor, siz sanki kendi hayatınızı yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Mutfakta, yatak odasında, sokakta, okulda, işte, gündüz ve gece, her yerde Karl Ove size kendi hikayenizi anlatıyor.


 


Kendi hikayenizi okudukça evinizde hissediyorsunuz, Karl adeta eviniz oluyor, ondan hiç ama hiç ayrılmak istemiyorsunuz.


 


"Var olduğunu bilmediğinde sen kim oluyorsun? Var olduğunu hatırlamadığın zaman sen kim olmuştun?”


-Knausgaard-


 


"Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.”


-The Times-


 


"Zindelik veriyor, çıldırtıyor, inanılmaz bir merak uyandırıyor."


 -Robert Collins, The Sunday Times-


 


“Karanlıkta Dans hem melankolik hem de komik bir roman. Knausgaard’ın en saf hali.”


-Dwight Garner-


 


“Jack Kerouac’dan bu yana yapılamayanı Knausgaard Karanlıkta Dans ile başarıyor: dehşetin ve unutuşun zirvelerini muhteşem bir şekilde resmediyor.”


-John Freeman-


 


“Dahiyane bir yapıt.”


-Ben Lerner-


 


“Yaşayan bir kahraman.”


-Jonathan Lethem-


 


“Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı.”


-Jeffrey Eugenides-


 


“Çağdaş bir Norveçli yazarın kendi hayat hikâyesini anlattığı altı ciltlik edebi bir deneyim, kulağa sıkıcı gelebilir. Ancak Knausgaard'ın edebi deneyimi hem acımasızca dürüst, hem de sıkıcı olmaktan çok uzak. Bana güvenin, tüm ciltlerin İngilizceye çevrilmesini beklediğinize değecek."


-Jo Nesbo-


 


"Knausgaard son yıllarda ortaya çıkan en dikkat çekici yazarlardan birisi. Global bir süperstar olma yolunda hızla ilerliyor.”


 -The Economist-


 


“Onu okumak kendinden geçmekten farksız; bünyeyi hızlandıran bir halüsinasyon değil de, tersine daha da yavaşlatan bir halüsinasyon gibi… Knausgaard hiç şüphesiz ki bir dahi.”


-Toronto Star-


 


"Knausgaard’ın eseri, hayatımın en unutulmaz okuma deneyimlerimin arasına girdi. Şahsen böyle bir şeyle karşılaşmadım. Karl Ove gözlerimi açtı. Kitaplarının bitmesini ve ondan ayrılmayı istemedim.”


-Nina MacLaughlin, L.A. Review of Books-


 


“Knausgaard’ın dünya edebiyatının şu anki yıldızı olduğuna hiç şüphe yok.”


-Outlook India-


 


"Neden altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir roman yazan bir adam hakkındaki altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir romanı okuyasınız ki? Kısa cevabı, bunun olağanüstü iyi olduğu ve kendinizi durduramadığınız, durdurmak da istemediğiniz olabilir... Karşı koyulamayacak kadar güzel."


-Leland de la Durantaye, The New York Times Book Review-


 


“Kavgam insanın bakış açısını değiştiren bir kitap. İncil gibi.”


-Heather Mallick, The Toronto Star-


(Tanıtım Bülteninden)



 

20 Mayıs 2022 Cuma

Ölmek Kolaydır Sevmekten - Ahmet Altan

 Büyüleyici bir giriş ve gelişme bölümleriyle kitabı çok beğendim ama finali tam bir Türk filmi gibi oldu. Ahmet Altan iyi bir yazar olabilir ama tarih bilgisi eksik, balkan savaşı sırasında Atatürk'ün nerede olduğunu öğrenip, öyle kitap yazmasını öneririm. Kimseyi cahillikle suçlamıyorum, kitapta bir cümle var ki kesinlikle art niyetli, Atatürk düşmanı bir hain tarafından yazılmış diyorsunuz. Dikkatli bir okurum, bu konuda çok mu hassasım bilmiyorum. Nazım ile Anya'nın hikayesi tam da beklendiği gibi bitti. Romanın sonu sanki acelesi varmış ya da belli bir tarihte bitmesi gerekiyormuş gibi tamamlanmış. Kitapta anlatılan abartılı güzellikler, padişahın imparatorluk için her türlü fedakarlığı yaptığının vurgulanması tam bir rezillik. Bu kitabı okuyup, keyfinizi kaçırmayın. İleride bir gün, giriş gelişme kısmı başkası tarafından yazılmış denirse hiç şaşırmam.


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır. 



Ölmek Kolaydır Sevmekten Kitap Açıklaması


Araba kumarhanenin önünde durdu, Nizam aceleyle indi arabadan, koşar adımlarla kumarhaneye girdi, piyano sesi yoktu, köşk sessizdi, yandaki salona yürüdü, piyanonun kapağı kapatılmıştı, gözleriyle salonu taradı, Anya pencerenin yanındaydı, sigara içiyordu.

Nizam'ın kendisine doğru yürüdüğünü gördüğünde, yüzünde ilk kez bir şaşkınlık izi gördü Nizam.
Gidip kadının karşısında durdu:
- Adınız ne?
- Neden soruyorsunuz?
- Çünkü kimse yokken, sabahın aydınlığında ikimiz burada yalnızken adınızı söyleyip söylemeyeceğinizi merak ediyorum.
- Bunun için mi geldiniz?
- Evet Anya, bunun için geldim.
- Adımı öğrenmişsiniz.
- Öğrendim... Ama sizin de bana adınızı söyleyip söylemeyeceğinizi merak ediyorum... Adınız ne Anya?

Anya, Nizam'ın yüzüne, gözlerine baktı ve orada daha önce hiç kimsenin görmediğini, göremediğini, bir deliliğin kendini yakarak yok edişinin parlayışını gördü. Bundan korkmadı, bir başkası korkabilirdi ama o bundan korkmadı, aksine ilk kez bakışlarındaki boşlukta neşeye benzer bir pırıltı belirdi.
- Delisiniz.
- Evet Anya... Adınız ne?
Anya, sigarasından bir nefes çekti, tavana doğru üfledi, bakışlarını Nizam'a çevirdi, uzun uzun baktı, yavaşça, neredeyse şefkatle konuştu.
-Adım Anya...
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 576

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Everest Yayınları




 

Ocak Ayının İki Yüzü - Patricia Highsmith

 Dolandırıcı Amerikalı evli bir çiftle, Amerikalı bir gencin Atina, Girit ve daha sonra Paris'de başlarından geçen olayların anlatıldığı bir roman. Cinayet, gerilim, romantizm arasında çok mantıklı olmayan bir koşuşturma var. Cinayet derken işlenen iki cinayet de son derece net olarak anlatılıyor yani kim öldürdü diye düşünmüyorsunuz. Kitabı kısa sürede okudum ama beklentimin çok altında kalan bir kitaptı. Eğer okuyacak başka bir şey bulamazsanız, okunabilir.

Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.canyayinlari.com sitesinden alınmıştır.