12 Kasım 2019 Salı

Yabancı - The Outsider - Stephen King

       Harika bir polisiye roman olarak başlıyor, ikinci bölümü bildiğiniz Stephen King kitabı.
Polis karakter analizleri çok başarılı, kararlar ve pişmanlıklara kadar, kanun koruyucuların ikilemde kaldığı bir olay. Bir kişi aynı anda iki yerde olabilir mi ? Biri yüzlerce kişinin önünde, üstelik kameralara yakalanıyor, diğeri ise sapık bir  katil. Ailelerin hayatlarını mahfediyor. İkinci kısım; Meksika kaynaklı olarak anlatılan bir efsaneye dayandırılıyor. Kendini DNA seviyesinde kopyalayan ve rüyalara giren(bazılarının rüya olmadığı sonra ortaya çıktı) bu yaratığa, Türkçe'de Umacı deniyor ama daha önce okuduğum kitaplardan, vampir(vurdalak) özelliklerini de taşıyor.

       Eğer yanılmıyorsam, Bay Mercedes kitabındaki Bill Hodges'un yetiştirdiği ya da yardımcısı dedektif, etkin rol oynuyor. Böyle bir efsanenin gerçek olduğunu herkese ikna ediyor.

      Kitap için söylenecek son söz ise; DNA izlerinin zamanla bozulup, delil olarak kabul edilmemesi söz konusuymuş. Bu yaratığın özelliğinden olsa gerek, çünkü 20 yıl öncesine ait cinayetler bile DNA kalıntıları ile çözülebiliyor.

Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr den alınmıştır.

Şehir parkında, vahşice katledilen on bir yaşındaki bir erkek çocuğunun cesedi bulunur. Görgü tanıklarının ifadelerine göre katil, İngilizce öğretmeni, şehrin Küçükler Beyzbol Ligi’nin koçu ve herkesin çok sevdiği Terry Maitland’dır. Parmak izi ve DNA sonuçlarıyla desteklenen diğer kanıtlar da tartışılmaz biçimde onu işaret etmektedir.

Bu korkunç cinayetin dehşete düşürdüğü Dedektif Ralph Anderson, eskiden kendi oğlunun da koçluğunu yapmış olan zanlının, bir beyzbol maçının ortasında, herkesin gözü önünde tutuklanması emrini verir. Ne var ki, Maitland cinayetin işlendiği gün başka bir kentte bir konferansta olduğunu iddia eder ve bu, ilerleyen günlerde tanıklarla, kamera görüntüleriyle doğrulanır. Ralph Anderson ve Bölge Savcısı Bill Samuels bu şaşırtıcı gelişmenin yarattığı çelişkiyi çözmek için delillerin izini sürmeye devam ederken, cinayeti aydınlatmaya çalışan herkes
bilinmezliklerle ve tehlikelerle dolu bir anafora doğru sürüklenmektedir. Stephen King yine hayal gücünün sınırlarını zorluyor, yine usta bir
hikâye anlatıcısı olduğunu kanıtlıyor…
(Tanıtım Bülteninden)

Hamur Tipi : 2. Hamur
Sayfa Sayısı : 544
Ebat : 13,5 x 21,5
İlk Baskı Yılı : 2019
Baskı Sayısı : 1. Basım
Orijinal Adı : The Outsider



Oz:Kansaslı Dorothy - Adam Fawer

Kitabın aslını okuyun, herşey Oz büyücüsü kitabının aynısı. Belki farklı olarak biraz daha modernize edilmiş, hologramlar, dijital koridorlar, kontrol sistemleri ve biraz da kendince espiriler.

Böyle bir kitap neden yazılır gerçekten çok merak ettim. Yazarın konu bulamauıp sadece Türkiye'de yayınlanan bu kitabı yazma sebebi tamamen ticari olmalı. Türkiye standartlarına göre başarı elde etmiş önceki iki kitabının adını kullanarak yayınlanmış. Yazarın diğer kitapları Olasılıksız ve Empati'dir.

Üşenmedim bu kitabı bitirdikten sonra kitabın aslını okudum, yani, orjinal kitabın adı Oz Büyücüsü, yazarı Lyman Frank Baum.

Kitabın konusu bire bir aynı, Dorothy 12 yaşında ölüyor ve başka bir evrene geçiyor. Burası aslında bir masal alemi. Cadılar tarafında yönetiliyor, emir komuta zinciri etkin. Zaman kaybetmeyin, bu kitabı okumayın.


Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr den alınmıştır.

Dorothy ilk defa öldüğünde on iki yaşındaydı.
En azından bana söylediği buydu.
Delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi ona inandığım için esas deli ben miyim diye merak ediyorum.
Öyleysem bunların hiçbirinin önemi yok demektir.
Ama değilsem…
Eh, o zaman dünya benim düşündüğüm gibi bir şey değil demektir.
Üstelik tek bir dünya yok.

Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. Benimki de karışmıştı.
Okuyun, anlayacaksınız. Sonra karar verirsiniz:
Ben mi delirdim yoksa siz mi?

Hortum seni sürükledi.
Şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın.

Aklını, kalbini, duyularını karıştıracak bir dünyayla karşı karşıyasın.
Bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz.
Büyünün yerini bilim aldı.
Hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel, korkunç, acımasız.

Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ'u ya da kendini!
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: April Yayıncılık
Sayfa Sayısı : 384
İlk Baskı Yılı : 2016
Dil : Türkçe

5 Kasım 2019 Salı

Yaz - Kürşat Başar

             Kitap sadece güzel değil, harika bir dili var, akıcı, fazla detaya girmeden olayları anlatıyor, sizi dinlendiriyor, keyif alıyorsunuz, kitabı bırakmak istemiyorsunuz. Hikaye Kıbrıs Türkü bir ailenin, rum zulmüne uğraması sonuçlarından kurgulanmış. Hiç bir anlatım abartılı değil, hiç bir şey dramatize edilmemiş. Kaybedilen hayatlar, daha sonraki nesillere yansıması anlatılmış. Kitap o kadar enteresan ki, aslında bir aşktan bahsediyor ama parelelinde çok iyi tespitler var. Emel karakteri öyle bir anlatılıyor ki, tanıdığım iki bayanla %100 örtüşüyor. Sırlarla dolu ve detay vermiyor ama detay isteyen de yok. Murat, dayısının izinden giden bir yazar, aslında herşeyi okuyarak yaşıyor. Kitap okumanın ne kadar güzel ne kadar rahatlatıcı bir yaşam biçimi olduğunu anlatıyor. Yaşam biçimi deyimi hatalı değil, eğer okuma sürelerini arttırırsanız bu dijital dünyada bile başka bir şeyden keyif almamaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman çok iyi bir okuyucu olmadım ama anlatılan ana karakter ve dayısı gibi bir kitap kurdu olmayı çok istemişimdir.

            Kitabın finali hakkında bilgi vermek istemem ama her zaman mutlu sonlardan yanayım. Keşke bu kitapta mutlu sonla bitseydi.

            Bu kitabı okuduktan sonra, Kürşat Başar'ın yazdığı bütün kitapları sipariş ettim.

Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.





Onu gördüm ve yaz geldi.


Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… 
Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi…



Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş 
bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi…



Dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire, bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi…



Yaz… bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza 
dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi…



İlk kitabıyla edebiyatımıza benzersiz bir giriş yapan ve yıllar yılı insan yüreğinin, 
özlemin, aşkın, geçmişi geleceğe bağlayan o narin bağların izini süren 
Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra kaleme aldığı yeni romanı Yaz'la okurlarıyla buluşuyor.



Yakın tarihimizin kritik bir döneminde dünyaya gelen, birbiri ardına yaşadığı kayıplara 
rağmen hayata tutunan bir gencin büyüme serüvenini, yüzleşmelerini ve 
bir yaz mevsimi yaşadığı sarsıcı aşkı, arka plana hızla yitip giden İstanbul'u yerleştirerek anlatıyor.



Bir karşılaşmayla değişen hayatın, küçük bir rastlantıyla uyanan arzuların, 
birdenbire gittiğiniz yolu değiştiriveren olayların ve her şartta, her yerde insana devam etme, 
hatta yeniden, yeniden başlama gücü veren o ele gelmez sırrın peşine takılarak...
(Tanıtım Bülteninden)





Sayfa Sayısı: 328



Baskı Yılı: 2014




Dili: Türkçe
Yayınevi: Everest Yayınları

Sayfa Sayısı : 328
İlk Baskı Yılı : 2014
Dil : Türkçe