18 Temmuz 2014 Cuma

Serenad – Zülfü Livaneli

        

                Zülfü Livaneli için, özgeçmişinde,  müzisyen, politikacı, senarist, yönetmen, yazar olduğu belirtiliyor. Bence yazar tarafı bütün niteliklerinin önüne geçiyor. Lafı dolandırmadan çok açık ve basit bir şekilde olayı anlatıyor, sizi olayın geçtiği dönemde yaşatabiliyor. Bu farklı ve değerli bir özellik. Kitabı okurken Struma hakkında daha önce bilgim olduğu için de çok üzüldüm. O durumda, yürekli kişilerin çıkıp, vatanı, milliyeti, ırkı ne olursa olsun o insanları kurtarması gerekirdi. Her ne kadar Struma gemisi Rus donanması tarafından vurmuş olsa da bu ayıp hepimizin ayıbıdır. O insanlar kurtarılmalıydı. Kitapta tahmin edeceğiniz gibi Struma ile ilişkili bir aşk hikayesi ve bunun yanında aslında ne kadar iç içe geçmiş milletlerden oluşmuş bir ülke olduğumuzu da anlatıyor.


www.dr.com.tr den alıntı, tanıtım bülteni
Roman okumak istiyorsanız…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlar.
1930′lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.
Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.
Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad’da Zülfü Livaneli’nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.
Ciltsiz (Karton Kapak):
Sayfa Sayısı: 484
Baskı Yılı: 2011
Ciltli (Sert Kapak):
Sayfa Sayısı: 484
Baskı Yılı: 2011
e-Kitap : 
Sayfa Sayısı: 336
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap

1 Temmuz 2014 Salı

Bir Hıristiyan Masalı - Mine G. Kırıkkanat


Hıristiyanlığın büyük bir sahtekarlık üzerine kurulduğu hatta bu sahtekarlığın aptalca yapıldığının belgelerle anlatıldığı bir kitap. Kitabı okurken ilginç detaylar veriliyor. Ortaçağ dönenimde din adamlarını sebep oldukları ölümler ve yağmalar hakkında detaylı örnekler var.






www.dr.com.tr den tanıtım yazısı.

Papalık makamı ve devletinin kurucu yasası, Vatikan'ın gizli arşivlerinde "Donatio Constantini" başlığıyla yer alan Büyük Konstantin'in vasiyet belgesi, dünya tarihinin en büyük sahtekârlığı, Avrupa'yı Asya'dan ayıran siyasal oluşumun temel yalanıdır.

Böyle bir vasiyet yoktur. Papalık devleti bir tezgahtır ve Papa'ların ne ruhani, ne de siyasal meşruiyeti vardır. Büyük Konstantin'e atfedilen sahte vasiyet, Hıristiyan dünyaya önderlik ve devletler üstü yetki makamını, Konstantinopolis'ten Roma'ya kaydırmaya yaramıştır.

Bir Hıristiyan Masalı, 1684 yıl önce dünyanın merkezi İstanbul'a karşı kurulan çokuluslu komplonun, polisiye tadında tarihidir. İstanbul, 1123 yıl süreyle Roma İmparatorluğu'nun başkentiydi. Sadece 561 yıldır bizim mülkümüz. Geçmişini doğru okuyamazsak, geleceğini çaldırabileceğimiz bir mücevher.

Çünkü komplo baki…

Komplocular, pusuda.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 188

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kırmızı Kedi