15 Eylül 2017 Cuma

Cevdet Bey ve Oğulları - Orhan Pamuk


              Mutsuzluk, sıkıntı üzerine kurulu bir roman. Kitap boyunca anlatılan bütün karakterler aslında mutsuz. Mutsuzluk sebeplerini sorguluyor ama bulmak bir yana daha da derinleştiriyorlar. Kitap genel olarak , kuzey ülkelerinden, İskandinav bir yazar tarafından yazılmış gibi. Orhan Pamuk’un son kitaplarını okumuş birisi olarak ilk kitabını okurken intihar etmeye meyilli bir yazar gibi hissettim.  Bence kitap yorumlarında bahsedildiği gibi olağanüstü bir kitap değil. Yazarın güncel kitapları çok daha başarılı. Kitap temel olarak üç bölümden oluşuyor. Cevdet Bey, Abisi , yeğeni, evlilik süreci eşi ve ailesinden bahsettiği birinci kısım. Daha sonra oğulları ve arkadaşlarının hayatlarını anlattığı ikinci kısım, son bölümde ise Cevdet Bey'in torunu ve onun ölen babasına benzeyen bir aslında pek işe yaramaz bir birey. Kitap bittiğinde daha bitmemiş gibi hissediyorsunuz. Zaten Orhan Pamuk'un da söylediği gibi bu kitabında bitişi diğer kitaplar için bir başlangıç niteliğinde.



Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.





Orhan Pamuk'a ilk ününü getiren bu büyük roman İstanbullu bir ailenin yetmiş yıllık serüvenini hikâye ediyor. Yazarın "Ülke, Aile, Roman" üzerine sonsözüyle...

Nişantaşlı bir ailenin 20. yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenlerini anlatan bu kitap ev içlerinin renklerini, zamanın akışını, günlük sıradan konuşmaları akılda yer eden kahramanlar aracılığıyla saptarken, okura geleneksel romandan alınacak hazları bütünüyle veriyor. Abdülhamit döneminin son yıllarında, İstanbul'un ilk Müslüman tüccarlarından küçük dükkân sahibi Cevdet Bey'in tutkusu, hem işlerini büyütmek, zenginleştirmektir hem de "Batılı anlamda" çağdaş, modern bir aile kurmak. Kökü taşraya uzanan geleneksel ailesini bir yana bırakarak bu isteklerini gerçekleştirmeye girişen Cevdet Bey'in ve oğullarının hikâyesi, bir anlamda modernleşme uğraşı içindeki Türkiye Cumhuriyeti'nin özel hayatının da hikâyesidir. Ev içlerinin, yeni apartman hayatının, Batılılaşan büyük ailelerin, Beyoğlu'na çıkıp alışveriş etmelerin, radyo dinlenen pazar öğleden sonralarının dikkat ve sevgiyle anlatıldığı bu panoramik roman, Orhan Pamuk'a hak ettiği ünü getiren olgun bir ilk kitaptır.

"Pamuk adeta okurun elinden tutup onu kendi dünyasında dolaştırıyor, birbirinin içine geçen sahnelerle, karşılaşmalarla ve konuşmalarla her şeyi en ince ayrıntısına kadar çözümlüyor."
-Frankfurter Allgemeine-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 644

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı : 644
İlk Baskı Yılı : 2013
Dil : Türkçe