25 Ekim 2015 Pazar

Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk

Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk

           Füsun ve Kemal arasında geçen aşkı anlatan bir kitap. Kitabı okurken bir insan aşık olup kendini bu kadar rezil edebilir mi diye soruyorsunuz. Kemal takıntılı, kleptomani, ruh hastası bir kişilik. Çaldıklarının masum bir amacı olduğunu düşünüyor ve bu konuda okuru ikna etmeye çalışıyor ama çok hasta, bence tedavi edilmesi gerekiyordu. Kitabın Nişan bölümünde, kısa bir süre Orhan Pamuk'un hikayeye girdiğini görüyoruz. Kitabın sonunda ise konuların geneline hakim ve akışı kendisinin bitirdiği bir kitap olmuş. Zaten yazarı kendisi olduğuna göre farklı bir şey olamaz diye düşünüyor olabilirsiniz ama kitabı okuyunca ne demek istediğim daha net anlaşılır. Kitabı yine bir Orhan Pamuk kitabı olduğu için okudum, konusu daha doğrusu romantizmi beni hiç ilgilendirmediği gibi hikaye çok saçma, eski bir Türk filmi gibi. Bu kadar kötü bir hikayeyi neden baştan sona okudun derseniz işte orada yazar farkı söz konusu. Başka bir yazarın kitabı olsa, kesin yarım bırakırdım.

Aşağıdaki kitap tanımı www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.





"Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum."

Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk'un harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor...

1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, Masumiyet Müzesi, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak.

Masumiyet Müzesi'ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz.

Romanı yazdıktan dört yıl sonra, 2012'de, Pamuk romanıyla aynı adlı müzeyi Çukurcuma'da açtı. Şimdiye dek on binlerce ziyaretçinin gezdiği müze için ünlü sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, "Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insanî ve en etkileyici çağdaş sanat eseri," diye yazdı. "Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem."
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 465

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları