6 Temmuz 2017 Perşembe

Son Ada - Zülfü Livaneli

            Kurgu ve göndermeler çok ama çok güzel. Darbe yapıp bir adaya olmasa bile, Marmaris'in sakin bir köşesine çekilen kimdir ?
            Kitapta işlenen ekolojik dengesinin bozulmasının yol açtığı sorunlar çok güzel örneklenerek anlatılmış. Kitapta yer alan karakterler ve güç karşısında değişen davranışlar. Kitabın bütünü aslında kapalı bir çevrede oluşan sosyalojik etkileşimleri anlatıyor. Yazar iyi, kurgu iyi, konu iyi, bitmesin diye okuduğum bir kitap oldu. Artık gelenek haline geldi, yazar Zülfü Livaneli ise kitap okunur, hem de büyük bir keyifle okunur. Umarım daha çok sayıda eser verir.

Aşağıdaki bülten www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



"Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-

Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.

Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...

"Livaneli'nin bu benzersiz yaratıcı romanında, insan yapısı otoriteyle karşı karşıya... Yazar bizi dünyamız üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Mutlaka okunmalı."
-Prof. Lenore Martin, Harvard Üniversitesi-

"Romanı bitirdiğinizde, bir yurdu yok eden kişilerin, küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin doğal olduğunu anlıyorsunuz."
-Hasan Akarsu, Cumhuriyet-
(Tanıtım Bülteninden )


İnce Kapak: 

Sayfa Sayısı: 196

Baskı Yılı: 2015


e-Kitap: 

Sayfa Sayısı: 170

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı : 196
İlk Baskı Yılı : 2013
Dil : Türkçe

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Aşık Bir Adam - Karl Ove Knausgaard - Kavgam Serisi II

           Karl Ove Knausgaard'ın yine karmaşık duygusal hayatı ve bitmeyen okuma, yazma isteği üzerine kurulu bir kitap. Arkadaşları da yazar, tek konu kitaplar ve yazarlık bütün bunların yanında çocuk sahibi olmak için evlenmesini anlatıyor. Burada hata yapmıyorum aslında delicesine aşık olduğunu sanıyor ama bence bırakın aşık olmayı sadece ve sadece çocuk sahibi olmak isteyen bir davranış bütünü içersinde. Doğum sürecinin neden bu kadar uzun anlattı, neden bu sürecin bu kadar içinde anlamak mümkün değil. Zaten adam normal değil. Normalize olmaya çalışıyor. Aslında Norveç ve İsveçte yaşayanlar için bu durum geçerli. Hepsi intihar etmeye meyilli. Zaten bütün dünya genelinde en çok intihar olayları bu bölgede yaşanıyor. Bu arada yaşamları gerçekten çok sıkıcı, o kadar çok kahve ve içki içiyorlar ki, içilen kahve adetlerini sayamıyorum bile. Nasıl daha sağlıklılar anlamak mümkün değil.

Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr den alınmıştır.







"Sırılsıklam âşık olmuştum ve her şey mümkündü. Her şey anlam yüklüydü."

Knausgaard'ın Kavgam'ı artık milyonların kavgası oldu, Hepimizin Kavgasına dönüştü. Âşık Bir Adam'da yeni başlangıçlar, âşk ve dostluk için verdiği olağanüstü mücadeleye götürüyor bizi Knausgaard. Kalbi andıran bir mavi bulutun sırtında Linda'ya âşık oluyorken buluyoruz kendimizi. Knausgaard yaşam kadar gizemli, yaşam kadar gerçek bu kitapta eşsiz bir dürüstlükle bize mutluluklarımızı geri veriyor.

"Yaşamın kendisi gibi inşa edilmiş ve yaşamın kendisi kadar gerçek. Aşık Bir adam kendimizi nasıl yarattığımıza ve iyileştirdiğimize dair cesur bir keşif." 
-Stuart Evers Observer-

"İnanılmaz, aklımı başımdan aldı, bağımlısı oldum. Bir sonrakine hemen şimdi ihtiyacım var…" 
-Zadie Smith-

"Knausgaard kendini zorlayarak daha önce yapılmamış bir şey yaptı ve otobiyografik romanın ses duvarını aştı. Her sinir ucunu ateşlerken okuyucuları yaşamanın ne kadar harika bir his olduğunu anlamaya davet ediyor"
-Jeffrey Eugenides, New York Times-

"Kitap günlük hayatın dayattığı dipsiz gizem yığınını araştırıyor… Knausgaard'ın yaklaşımı sade ve titiz, kimi zaman sıradan, ama bunu asla kağıda dökmüyor. Onun teması hayatın bütününün kendi kendisiyle bir arada var olduğu gerçeğinin güzelliği ve dehşeti. Tüm edebi aldatmacaları terk ederek mükemmeliyete konan gerçek bir kahraman, çıplaklığı kraliyet şıklığını alt eden bir imparator."
-Jonathan Lethem, The Guardian-

Çağdaş bir Norveçli yazarın kendi hayat hikâyesini anlattığı altı ciltlik edebi bir deneyim, kulağa sıkıcı gelebilir. Ancak Knausgaard'ın edebi deneyimi hem acımasızca dürüst, hem de sıkıcı olmaktan çok uzak. Bana güvenin, tüm ciltlerin İngilizceye çevrilmesini beklediğinize değecek." 
-Jo Nesbo, The Week (Jo Nesbo'nun altı gözde kitabından biri)-

"Yaşamanın o canlı, son derece kuvvetli hissiyatını sayfalardan aynen aktarıyor… Hep birlikte Karl Ove'un geçmişine, zaferlerine ve felaketlerine, büyük sevinçlerine ve aptallıklarına kapılmış olabiliriz; ama onun kavgası bizim de kavgamız… çünkü bu güzel ve zor dünyada, aşk, dostluk ve hayatın anlamı için kavga ediliyor." 
-The National-
"Her iki kitabı (Bir ve İki) da iştahla okudum ve Aşık Bir Adam'ın son sayfasını çevirdikten sadece birkaç gün sonra kendimi Knausgaard'ı özler buldum, İnternet'te pahalı olmayan hızlı Norveççe kursları arıyor, Üçüncü Cilt'in İngilizceye çevrilmiş olmasını diliyordum."
-Jonathan Callahan, The Millions-

"...Aşık Bir Adam'ın (Cilt 2'nin) yapısı çetrefil ve büyüleyici... Knausgaard bu kesinlikle şamatalı ve magazin düzeyindeki büyüleyici öyküyü tüm kitaba yayıyor... Knausgaard'ın kesinlikle kendine özgü biçimde anlatabileceği türde bir anekdot. (Ve yeri gelmişken, Knausgaard'ın karısının ilk çocuklarını doğurduğu bölüm kesinlikle İNANILMAZ; uzun süreli, eziyet verici ve gerçekçi yazımı en, en, en iyi şekilde gösteriyor. Neredeyse bayılıyordum.)" 
-Scott Esposito, Three Percent-

"Karl Ove Knausgaard'ın epik romanı Kavgam'ın I. ve II. ciltleri beni altüst etti: tamamen sürükleyici, siz hayatını onunla beraber yaşarken yazarla okuyucu arasındaki duvarı yıkıyor. Hayatın en açıkça dünyevi yönlerini naklederken bile muzaffer, kurtarıcı ve son derece bağımlılık yapıcı. O bir dahi." 
-Simon Prosser, Yayıncı, Hamish Hamilton, The Guardian-

"Pek çok kişinin kitap dükkânlarının ve edebiyatın ölümden şikayet ettiği şu günlerde Knausgaard dünyayı kasıp kavuran, şaşırtıcı ve rahatlatıcı bir fenomen… Knausgaard'ın edebiyatın şu anki yıldızı olduğuna hiç şüphe yok." 
-Outlook India-

"Hiçbir yazar en az on yıldır dünya sahnesinde bu kadar onaylanmadı... her çizgiden okur Knausgaard'ı konuşuyor." 
-Evan Hughes, The New Yorker-

"Peki diğer yazarların Knausgaard'ı göklere çıkarıp, onu edebi öncüleri ilan etmesine neden olan nedir? Bunun cevabı hayatının amacına odaklanma yoğunluğunda yatmaktadır. Yazarla okur arasındaki duvarda delik açıyor, diğer romanları yapmacık, 'uydurma', alakasız gösterecek bir mikro-gerçekçilik ve duygusal doğruluk biçimine geçiyor... İster bir bebeğin doğum günü partisinde yetişkinlerin yabancılık duygusuna kapıldığını, ister yılbaşında alkol almaya çalışan bir ergenin anılarını yazsın, Knausgaard olağanüstü duygusal ayrıntılara girmeye hazırlanıyor... etkileri tümüyle hipnotize edici." 
-Andrew Anthony, The Observer-

"[Kavgam] hayatta olmanın canlı, ezici hissini sayfada tekrarlıyor... tatmin edici ve dokunaklı." 
-The National (UAE)-
"Neden altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir roman yazan bir adam hakkındaki altı ciltlik, 3600 sayfalık Norveççe bir romanı okuyasınız ki? Kısa cevabı, bunun olağanüstü iyi olduğu ve kendinizi durduramadığınız, durdurmak da istemediğiniz olabilir... Karşı koyulamayacak kadar güzel." 
-Leland de la Durantaye, The New York Times Book Review-

"Yeni babalar mutlaka okumalı" 
-Richard Godwin, Evening Standard-

"Başka hiçbir şeye benzemeyen bir okuma deneyimi. Gerçekleri anlatmakta öylesine korkusuz, öylesine yaşam kadar gerçek. Yaşadığını hissetmenin ne demek olduğu anlatan epik bir çalışma." 
-Carys Davies Metro-

"Aşırı doğallığı mümkün olabileceğini düşündüğümüzden çok daha yoğun bir gerçeklik yaratıyor. Tüm itirafları gölgede bırakan bir itiraf romanı." 
-Times Literary Supplement (UK)-

"Knausgaard insan varoluşunun iç merkezine sesleniyor. Kimilerine ün getiren, kimilerineyse getirmeyen ve günümüz yazarları arasında Knausgaard'dan daha iyisinin bulunmadığı bir girişimle karşı karşıyayız." 
-The New Statesman-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 568

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Monokl
Sayfa Sayısı : 568
İlk Baskı Yılı : 2016
Dil : Türkçe

3 Temmuz 2017 Pazartesi

Kahverengi Elbiseli Adam - Agatha Christie

Basit bir aşk hikayesi ile işlenen gerilim cinayet romanı.
Diğer okuduğum Agatha Christie kitaplarına göre son derece basit ve tahmin edilebilir bir son.
Kitap boyunca oradan oradaya giden ve saçma bir kurgu ile devam eden bir macera.
Bence hikayenin kurgusunda bir sorun var ya da çevirisi iyi değil.
Tatilde okunabilir bir kitap ama aynı yazarın çok daha güzel kitaplarını okudum.

Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr den alınmıştır.




Anne Beddingfeld, babasını kaybettikten sonra Londra’da yaşamaya karar verir. Ve günün birinde, içinde her zaman var olan macera tutkusu, Hyde Park’ın köşesindeki metro istasyonunda yaşadığı bir olayla canlanır. İstasyondaki bir adam rayların üstüne düşerek ölmüştür. Ama ne var ki olay göründüğü gibi değildir. Anne, kaza olmadığına inandığı olayın peşini bırakmaz ve elindeki tek ipucuyla “Albay” olarak da bilinen katilin asıl kimliğini ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak bilmediği şey Albay’ın da onun peşinde olduğudur.



Sayfa Sayısı: 272

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı : 272
İlk Baskı Yılı : 2009
Dil : Türkçe