16 Eylül 2019 Pazartesi

On Dakika Otuz Sekiz Saniye - Elif Şafak

             Bir yazar düşünün, görüşlerini hiç beğenmiyorsunuz, tarzı konusunda eleştiriler getiriyorsunuz, işlediği konuları beğenmiyorsunuz. Fakat kitaplarına başlayınca, bitmesin, çabuk bitmesin diye okuyorsunuz. Elif Şafak'ın bende yarattığı böyle bir büyü var.

             Bu kitabın konusunu beğenmedim ama çok büyük bir heyecanla okudum.
Kötü yola düşen bir kadının hayatı beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Böyle hikayeler okudukça, insanlardan daha çok tiksiniyor ve üzülüyorum. Neden tiksindiğimi merak ediyorsanız kitabı okumanız gerekir.

            Kitap, Leyla'nın hikayesini anlatsa da, geleneksel türk toplumunun aile yapısına ciddi eleştiriler içeriyor. Bazı okuduklarınız sizde çok ciddi iz bırakır, Gece Sesleri-Ayşe Kulin gibi, bu hikaye de benzer bir etki bıraktı.

            Roman kahramanı Leyla, çok şansız bir çocukluk geçirmiş. Aile hayatı bir hayli tuhaf. Tuhaf olduğu kadar aslında kadına hiç değer vermeyen bir zihniyet nedeniyle herşey ama herşey çok zor. Böyle bir dünya çekilmez olur. Hikayenin geri kalan bölümü, yani İstanbul'da geçen bölümü son derece klasik. Kötüyü yola düşen bir kadın ve 5 can arkadaşı. Her birinin birbirinde ilginç hikayeleri var. Fakat hepsinin ortak özellikleri Leyla ile arkadaşlıkları, arkadaşlıktan öte bir aile olmuşlar aslında. Hepsi gerçek bir aile özlemi çeken kişiler.

Kitap ile ilgili küçük bir kaç not :
           Meşhur amerikalı deniz piyadelerinin solcular tarafında Dolmabahçe'den denize atıldığı olayı eğer bir amerikalı anlatsa ancak böyle anlatabilir. Amerikalı askerler denize kendiler atlamışlar. Elif Şafak sadece Türk düşmanı değil, amerikan hayranı.

          Kitaptan bir alıntı ama,cümleye tarihin en geç 1977 olduğu gerçeği ile yaklaşın. D/ali 1977 yılında öldü. Onun söylediği cümle ise şöyle:"Ne tarafa dönse beyaz mezar taşları çıkardı insanın karşısına -otoyol kenarlarında, alışveriş merkezlerinin yakınında..." Otoyol kenarları neyse ama AVM ler  hayatımıza son 20-25 senede girdi. İlk avm olarak anılan Galeria avm'nin açılış tarihi 1 Ekim 1987. Bu terimin dilimize girmesi ise daha sonraki yıllarda olmuştur.

         Bu klasik hikaye ile ilgi Twitter da çeşitli iddialar var. Bunlar ne derece gerçek bilmiyorum. Fakat Kahraman Çayırlı'nın "Hayat Kadınları Aldatmaz (2007) romanından alıntılar varmış, hatta şablon tamamen aynıymış.

Kitabın özeti gibi bir cümle ise ;
Böylece bu kadının(Leyla) bütün hayatı, Anadolu masalları başlatan o meşhur cümlenin bir yansıması olacaktı: Bir varmış, bir yokmuş...  #ElifŞafak #ondakikaotuzsekizsaniye

Aşağıdaki tanıtım bülteni www.dr.com.tr 'den alınmıştır.




Adı Leyla’ydı. İstanbul’un en eski genelevlerini barındıran o meşum sokakta yer alan gülkurusu renkli evde bilinen adıyla Tekila Leyla. Öyle derdi ona arkadaşları, ahbapları ve müşterileri. Öyle derdi ona beş kadim dostu. Hiç istemezdi Leyla kendisinden geçmiş zaman diliminde söz edilmesini. Ama işte kalbi daha az evvel susmuş, soluk alış verişi ise hepten kesilmişti. Şehrin kenarlarında bir çöp kutusuna bırakılmıştı cansız bedeni. Gene de henüz durmamıştı beyni. Çalışıyordu hâlâ. Tastamam on dakika otuz sekiz saniye boyunca…

(Tanıtım Bülteninden)


Hamur Tipi : 2. Hamur

Sayfa Sayısı : 392

Ebat : 13,5 x 19,5

İlk Baskı Yılı : 2018

Baskı Sayısı : 1. Basım