31 Aralık 2024 Salı

Kış İkindisinin Evinde - Kürşat Başar

      Kitap, varoluşsal sorgulamalar, hiçlik, ölüm, ayrılık ve yabancılaşma gibi temaları işler. Öykülerde çocukluk arkadaşlarının yaşamları ve bir ölüm üzerinden ruhsal yansımalar anlatılır. Öyküler birbirine bağlıdır ve içsel seslerle kurgulanmış bir yapıya sahiptir.

Aşağıdaki fotoğraf ve tanıtım bülteni www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



Kış İkindisinin Evinde Kitap Açıklaması


“İşte hazırlık başlıyor, okul günleri bitiyor. Geç gelen baharla, kışı hatırlayan bir ben varım. Artık durgunluk son buluyor, mutluluk başlıyor, dolaplarının içine yazılar yazıyorlar, kalpler çiziyorlar, bir ok kalbi delip geçiyor –aşk böyle bir şey mi? –temiz giysilerini giyiyor, saçlarını tarıyorlar, bir yıl sonra nerede buluşacaklarını, az sonra –kaçınılmaz bir biçimde gülünç olacak bir veda töreninden sonra- buradan çıkıp gittiklerinde neler yapacaklarını kararlaştırıyorlar. Bir sevinç dalgası, bir heyecan sarıyor her yanı. Oysa zaman geçip gitti ellerimizin arasından, çocukluk günleri bitti, bu, özgürlüğün başladığı değil, korunağın yıkıldığı gün



Sayfa Sayısı: 140

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Everest Yayınları



Barbarlıklar Çatışması - Gilbert Achcar

        Kitap, ABD'yi hedef alan siyasal-dinsel terörizmin arka planını ve etkenlerini derinlemesine inceler. Özellikle 11 Eylül saldırılarının öncesi, sonrası ve uzun vadeli etkilerini ele alır. Achcar, bu kitapta küresel gösteri toplumunun bu olaya verdiği tepkinin samimiyetini sorgular ve ABD'nin terörizme karşı izlediği politikaları analiz eder. Kitabın temel argümanlarından biri, her medeniyetin kendine özgü bir barbarlık anlayışı olduğudur ve bu bağlamda çeşitli barbarlık türlerini karşılaştırır. Kitapta, petrol, din ve fanatizm arasındaki karmaşık ilişkiler de masaya yatırılır.


Kitap, "11 Eylül" sonrası dünyanın farklı yerlerindeki tepkileri ve medyanın bu olayı nasıl kullandığını da ele alarak, terörizme karşı savaşın yalnızca düşmanın evine taşınmasıyla mümkün olup olmadığını tartışır. Achcar, bu eseriyle, ABD'nin en nefret ettiği adamın, ABD'nin eski müttefiklerinden biri olan Suudi Krallığı'ndan çıkmasını nasıl açıklanabileceği gibi soruları da gündeme getirir.

"Barbarlıklar Çatışması", siyasi bilim ve uluslararası ilişkiler alanında derinlemesine bilgi sunan, eleştirel ve düşündürücü bir eser olarak kabul edilir.

Konusu ile ilgili yapay zekanın çizdiği resim.


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.amazon.com.tr sitesinden alınmıştır.


Barbarlıklar Çatışması Kağıt Kapak – Tıpkı basım, 15 Aralık 2002


Her medeniyetin barbarlığı kendine özgüdür; kimileri boğaz keser kimileri savaş uçaklarıyla köyleri bombalar kimleri kıtaları ölüme terk eder kimileri de yolcu uçaklarını kaçırıp sivilleri öldüren bir füze olarak kullanır. 11 Eylül'de tüm dünyaya korku ve dehşet saçıp gezegenimizi yeni bir çılgınlığın eşiğine getiren intihar saldırıları da bu açıdan önemli soruların yöneltilmesine yol açmıştır. ABD'yi hedef alan siyasal-dinsel terörizmin oluşumunu açıklayan etkenleri ayrıntılarıyla inceleyen bu kitap aklımıza gelen önemli soruların birçoğuna doğru karşılıklar verme iddiasındadır: Küresel gösteri toplumunun yeni binyılın bu ilk büyük terörist saldırısına tepkisi ne derece samimidir? ABD'nin en çok nefret ettiği adamın yine ABD'nin en eski müttefiklerinden biri olan petrolün ve İslami gericiliğin büyük ihracatçısı Suudi Krallığı'ndan çıkması nasıl açıklanabilir?Lübnan asıllı Fransız yazar Gilbert Achcar Barbarlıklar Çatışması adlı bu kitapta ABD'yi hedef alan siyasal-dinsel terörizmin arka planındaki etkenleri titiz bir analizle ortaya koymakta ve 11 Eylül saldırısının öncesini sonrası ve uzun vadede geleceğini uzman bir siyasal bilimcinin bakışıyla yeniden masaya yatırmaktadır.



30 Aralık 2024 Pazartesi

Ku(r)şun Lezzeti - Selçuk Altun

 Ku(r)şun Lezzeti, Selçuk Altun’dan okuduğum ilk kitap.

Roman kahramanı Tolga, iyi eğitimli ve uzmanlığı farklı konular olmasına karşın, Taksim'de Serendipity isimli bir bar açar. Bar projesi kısa sürede başarıya ulaşır, aslında son derece fazla para harcayarak bu yatırımı yapar çünkü hiç planlamadığı bir gelir elde etmiştir. Kitapta anlatılan İstiklal caddesi sakinleri çok ilgi çekici, kendi içinde hepsinin ayrı ayrı hikayeleri var. Bundan sonrası ise İstanbul koşullarında tahmin edeceğiniz gibi böyle işletmelerin başına gelen süreçler , bol para , şan şöhret ve mafya. Her ne kadar isim belirtilmese de bahsedilen dolandırıcı mafya aile Uzanlar gibi duruyor. Kısa sürede okunabilen giriş gelişme kısımları çok başarılı ama finali başarısız bir kitap.


Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.

Kurşun Lezzeti Kitap Açıklaması

İşinden, sığ çevresinden ve
anılarından kaçan bankacı,
bir Beyoğlu arka sokağına 
sığınmıştı.
Mutluluğa ulaşmak üzereyken
bu kez iblisle karşılaşacak…
 
Hazırlıksız bir ülkedeki ulusal
gazetelerin beşte üçünü ele
geçiren aileye o ülkenin kaçta
kaçı direnebilir ki?

 

(Tanıtım Bülteninden)

 




29 Aralık 2024 Pazar

Savaş Sanatı Tarihi - John Keegan

 İlk çağdan itibaren savaş nedenleri, savaş aletleri, savaş kaynaklı ölümleri, savaşların ekonomi ile ilişkisini, savaş nedeniyle oluşturulan toplumsal sınıfları ve savaşların iğrenç yüzünü anlatıyor. Son kısımlarında ise savaş sebepleri ve toplumlara empoze edilme yöntemlerini de anlatıyor. Biraz Amerikan yanlısı olsa da, ikiz kuleler saldırısının Amerikan'ın dünyanın her yerinde savaş çıkarma yöntemleri arasındaki ilişki de vurgulanıyor. Kitap okuması kolay olmayan, bazı bölümleri gereksiz detaylar içeren, bazı konuları ise çok yüzeysel geçen bir tasarımı var. 

Yapay Zekanın(klingai) konuyla ilgili oluşturduğu resim.




Aşağıdaki fotoğraf ve tanıtım bülteni www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.


Savaş Sanatı Tarihi Kitap Açıklaması

“Savaş, siyasetin başka araçlarla sürdürülmesidir.” John Keegan, Clausewitz’in bu ünlü tezine karşı çıkarak söze başlıyor. Osmanlı ve Japon askeri kurumları ile Zulu ve Polinezya savaş kültürleri incelendiği takdirde bu genellemenin doğru olmadığının anlaşılacağını öne sürüyor. Keegan’a göre bu tez savaşı kaçınılmaz saymaktadır ve Batılı devletlerin siyaset tarzının bir yansımasıdır. “İlkel” toplumlar savaştan olabildiğince kaçınmaya çalışırken, uygarlık ve kültür insanı savaşa yatkın hale getirmiştir. Eğer savaşları sonlandırmak istiyorsak, Doğu toplumları ile “ilkel” toplumların diplomasi, uzlaşma ve savaşı ritüelleştirerek kısıtlama eğilimlerinden birtakım dersler almalıyız. Bu başarılırsa belki savaş da tıpkı bugün insanlık müzesinin vitrinlerinde ibretle sergilenen insan kurban etme, bebek öldürme, kölelik ve düello gibi eski “çözümlerin” yanına yerleştirilebilir.

“Savaşa dair şimdiye dek kaleme alınmış belki de en çarpıcı inceleme.”

- The New York Times BookReview

“Muhteşem.”

- Sunday Telegraph

(Tanıtım Bülteninden)

 



27 Aralık 2024 Cuma

Konuk Kaplan - P'u Sung - Ling

      

         Böyle bir kitabı neden okudum bilmiyorum aslında değişik yazarların kitaplarını okumak için kütüphanede bulduğum kitapları okuyorum. Bu kitabı bu nedenle okudum. Bildiğiniz masal kitabı fakat hikayeler genellikle ölüm, ölüp dirilme veya başkasının bedeninde yaşamak gibi temalar işliyor. Aslında hiç kimse bir gün kendinin öleceğine inanmaz, inandığını söylese de kondurmaz, insanların planları hiç bitmez, kitap, zamanında bu konuyu biraz kullanmış, hikayeler hep bir şekilde yaşama devam etmek üzerine kurulu. Ölüm insanları aslında çok korkutuyor ama dile getirilmiyor. 


Aşağıdaki resimler yapay zeka tarafından kitabın konusuna göre oluşturulmuştur.





Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com sitesinden alınmıştır.




Konuk Kaplan Kitap Açıklaması

“Düşlerin ya da daha yerinde bir deyişle, kâbuslara özgü dehliz ve labirentlerin krallığı: Yaşama geri dönen ölüler, aniden kaplana dönüşen yabancı bir ziyaretçi, aslında yeşil suratlı bir şeytanın üzerindeki kürkten başka bir şey olmayan çok güzel bir genç kız. P’u Sung-ling’in öykülerinden oluşan bu kitaba, onlar kadar şaşırtıcı ve umutsuz iki öykü daha ekledik. Yazarı büyük bir olasılıkla Cao Xueqin olan Kırmızı Köşk Düşleri XVIII. yüzyılda yazılmıştır. ‘Pao-Yu’nun düşü’, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında adlı yapıtında Alice ile Kırmızı Kralın birbirlerini düşledikleri bölümün ön anlatımıdır. Başlığı erotik bir eğretileme olan ‘Ay ve Rüzgâr Aynası’ ise belki de yazın sanatında tek başına duyulan cinsel hazzın onurlu ve kederli biçimde işlendiği tek anlatıdır.” -Jorge Luis Borges-

(Tanıtım Bülteninden)

10 Aralık 2024 Salı

Koku - Patrick Süskind

Kitap, 18. yüzyılda Fransa'da geçen Jean-Babtiste Grenouille'i hayatını anlatıyor, aslında bir seri katil ama gelişmeler çok ilginç. Neden cinayet işlediği konusu ayrı bir olay. Kokular konusunda bir dahi, olağanüstü yeteneği var. Bu yeteneğini beslediğini düşündüğü bir çok saçmalıklar yapıyor. Kitap belki çok ses getirmiş ama dürüst olmak gerekirse ben kitabı anlamadım. Anlamak için bazı bölümleri tekrar tekrar okudum ama olmadı.

Aşağıdaki resimler kitapla ilgili olarak Kling AI ile oluşturulmuştur.









Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



Koku Kitap Açıklaması

Koku

Alman asıllı yazar Patrick Süskind’in ilk romanı Koku, sıra dışı konusu ve akıl almaz sonu ile ilk yayımlandığı 1985 yılından bugüne okurlarını büyülemeye devam ediyor. Farklı kişiliği ve topluma karşı mesafeli yaklaşımı ile öne çıkan Süskind, Koku’da insanın toplum tarafından kabul edilme isteğini benzersiz bir tema etrafında ele alıyor. İnsanoğlunun kokulara karşı olan içgüdüsel ilgisini olağanüstü bir kurgu ile kaleme alan yazar, Koku ile sizi de duyusal yeti ve eğilimlerinizi sorgulamaya davet ediyor.

Kokusuz Olsaydınız, Hayatınız Nasıl Olurdu?

İyi veya kötü, her mekanın ve insanın bir kokusu vardır. Peki ya sizin olmasaydı? Etrafınızdaki kişiler size nasıl bir tepki verirdi? Ya da sizin farkınıza varabilirler miydi? Romanının başkahramanı olarak doğuştan kokusuz bir insanı konu edinen Süskind, kokunun toplumsal yaşamda ne denli önemli bir yere sahip olduğunu kanıtlamak için oldukça farklı bir yol izliyor. Kokusuz olmasından dolayı insanlar tarafından anlamlandırılamayan bir dışlanmaya maruz kalan başkahraman, roman boyunca sizin de aklınızda birçok soru işareti bırakacak. Ona bazen hak verecek, çoğu zaman da nefret duyacaksınız.

Kokusuz Olmak, Bir İnsana En Fazla Neler Yaptırabilir?

Patrick Süskind’in başyapıtı olarak değerlendirilen Koku romanı, 1700’lü yılların Paris şehrinde geçiyor. Roman, başkahramanı Jean Babtiste Grenouille’un doğum anından itibaren başından geçen olayları anlatıyor. Pis bir balıkçı tezgahının yanında dünyaya gelen Grenouille, annesinin ölümü üzerine çocukluğunu farklı evlerde geçiriyor. Ancak kokusu olmadığı için hiç kimse tarafından benimsenemiyor. Bunun üzerine ilk gençlik yıllarına sevilmemiş ve sevmemiş bir çocuk olarak adım atıyor.

Çok geçmeden fark ettiği müthiş yeteneği, olağanüstü çabalarının ardından Grenouille’ın hayatını değiştiriyor. Bir parfümcü dükkanında çalışmaya başlayan başkahraman, çok geçmeden kendini ustalık derecesini dahi aşacak kadar geliştiriyor. Başarısını kanıtladıktan sonra ise insanlardan ve kokulardan sıkıldığı için sahip olduğu her şeyi arkasında bırakıp yola koyuluyor. Peki, Grenouille uzaklarda aradığını bulabilecek mi dersiniz? Ya arzuladığı şey aslında dehşet verici bir tutku ise?

En Sevilen Kitaplara Hemen Şimdi Sahip Olun!

Patrick Süskind’in ses getiren romanı Koku, 30 yılı aşkın zamandır hala büyük tartışmalarla gündemde kalmaya devam ediyor. Bu romanı hala okumadıysanız hemen şimdi sipariş verin, tüm zamanların en ilginç roman kahramanlarından biri ile tanışmanın olağan dışı hazzını keşfedin!



 

6 Aralık 2024 Cuma

Esrarengiz Sanık - Agatha Christie

 Önce kitapta geçen karakterler tanıtılıyor daha sonra olaylar anlatılıyor, her zaman olduğu gibi mükemmel bir kurgu ve son ana kadar büyük bir heyecanla okuyorsunuz. Aslında cinayetle ya da cinayetlerle suçlanan kişi için çok fazla delil yok, sadece çok fazla sebep var. Belki bu açıdan konusu biraz eleştirilebilir. Kitabın öyle bir büyüsü var ki, bir gün bu kitabın film çekilirse karakterleri doğru olarak tahmin ederim.  Elinor Carlisle nin kimseyi öldüremeyeceğini hemen anlıyorsunuz ama cinayetleri kim neden işliyor sorusunun yanıtı bulmak biraz güç.

Not: Aynı kitap "Koltuktaki Ölü" adıyla da yayımlanmıştır.

Aşağıdaki resim, kitabın özeti üzerinden Hailuo AI tarafından oluşturulmuştur.





Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



Esrarengiz Sanık Kitap Açıklaması


Mary Gerrard'ı öldürmekle suçlanan genç ve güzel Elinor Carlisle, sanık kürsüsünde sessizce oturuyodu. Tüm kanıtlar onun aleyhineydi. Bu cinayeti ondan başkası işleyemezdi. Çünkü öldürücü zehri ancak o, ele geçirebilirdi.
Düşmanca fikirlerin hâkim olduğu mahkeme salonunda, suçu kanıtlanana dek Elinor'un masum olduğuna inanan tek kişi; Hercule Poirot'ydu. Yani Elinor ile idam sehpası arasındaki tek kişi...



Sayfa Sayısı: 288

Baskı Yılı: 2010


Dili: Türkçe
Yayınevi: Altın Kitaplar



Kara Kutu - Soner Yalçın

        Kalın bir kitap olmasına karşın, olayların anlatış tarzı , konular ve merak uyandıran eski haberler nedeniyle çok akıcı, hızlı okunabiliyor. Fakat eğer sağlık sistemi konusunda endişeniz varsa, ilaç kullanırken yan etkileri ne olur diye düşünüyorsanız ya da doktorlara güvenmiyorsanız, kitabı kesinlikle okumayın, okursanız çok mutsuz ve umutsuz olursunuz. 

Kitap genel olarak , alternatif tıptan endüstriyel tıpa geçiş sürecinde yapılan sahtekarlıkları, ilaç sektörünü, ilaçların yan etkilerini, hasta olmadan hasta yaratan sistemi, yaşam tarzımızı değiştirmeden sistemin bizi ilaç kullanmaya zorlamasını anlatıyor. Yaşanmış örnekler ve yapılan testler konusu çok korkutucu özellikle Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde kullanılan kobaylar çok üzücü.

Kitabın bir bölümünde ilaç firmalarından çıkar sağlan doktorlar, Ankara'da site isimleri verilerek , lüks sitelerde alınan evlerin taksitlerini ilaç firmalarının ödediği anlatılıyor. Bu gruba giren doktorlar bellidir , aksi durum olmadığına göre biz kime güveneceğiz bilemedim. 

Kitap genel olarak beni ümitsizliğe sürükledi, bebeklere bile acımayan sağlık sistemi , ellerine düşersek bize neler yapmaz ki. 

Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.dr.com.tr sitesinden alınmıştır.



Kara Kutu - Yüzleşme Vakti Kitap Açıklaması

Tarih: 5 Ocak 1978.
Yer: Ankara.
Bülent Ecevit yeni hükümeti kurdu.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’ndaki gizli toplantıda *devrim* gibi kararlar alındı.

Tarih: 12 Eylül 1978.
Yer: Kazakistan Alma Ata.
Dünya Sağlık Örgütü düzenlediği uluslararası konferansın sonunda yayımladığı bildiriyle ABD küresel ilaç şirketlerini kızdırdı…

Tarih: 26 Mart 1979.
Yer: İtalya Como Gölü sayfiyesi.
Rockefeller sahibi olduğu Bellagio Evi’nde yaptığı NATO güvenlik toplantısında, yüz yıldır kontrolünde olan *endüstriyel tıp* ile ilgili bir dizi kararlar aldı…

Ve:
Tarih: 25 Haziran 1979.
Yer: Manisa…
Cemil Çöllü MHP İl Başkanı idi.
Sahibi olduğu Huzur Eczanesi’nde öldürüldü.
Ertesi gün…

Tarih: 26 Haziran 1979.
Yer: Manisa.
Neşe Gülersoy CHP Kadın Kolları Üyesi idi.
Sahibi olduğu Yeni Afiyet Eczanesi’nde meslektaşı MHP’li Cemil Çöllü’nün katledilmesini protesto eden bildiriyi yazarken öldürüldü.
Yine Manisa…
Yine bir eczane…

Tarih: 19 Aralık 1979.
Mete Erdem CHP İl Başkanı idi.
Eczanesinde içeri giren saldırgan tarafından kurşunlanarak öldürüldü.

Bu bir cinayet romanı değil…
Modern tıbbın karanlık yüzü aydınlanıyor…
Rockefeller’ın kozmik odasındaki Türkler kim?
Neyin karşılığı, ne kadar para aldılar?
Tabular yıkılacak… Ezberler bozulacak…
Artık yüzleşme vakti…

 

(Tanıtım Bülteninden)