Leyla’nın Evi
Kitap boyunca Leyla Hanım , doğru yaklaşımlarla her insanın kazanılabileceğini , çok güzel ispatlıyor. Fakat kitabın sonunda bu hayat neden yaşandı ? Boşa
mı geçiyor ? Geriye ne ya da neler bırakıyoruz diye sorgulamadan
yapamıyoruz. Aslında hepimiz için geçerli bir durum ama çoğumuz bu
şekilde yüzleşmek istemeyiz. Umarım ilerleyen yaşlarda
ben neden yaşadım ki diye sorular sormam. Kitabın baş rolünde yer alan 3 karakter haksızlığa uğramış fakat mücadeleye devam eden kişiler. Başarılı oluyorlar mı ? Bence hayır, biraz kaderlerine razı oluyorlar. Güzel kitap.
Aşağıdaki bülten www.dr.com.tr den alınmıştır.
Romanları çok satanlar listesinden inmeyen, ödüller alan, 30 dile çevirilen, sinemaya ve tiyatroya aktarılan Zülfü Livaneli, Leyla'nın Evi'nde her biri ayrı bir dünyadan gelen insanların hayatlarını bir İstanbul romanında kesiştiriyor...
Boğaziçi'nde Bosnalılar Yalısı'nda doğup büyümüş paşa torunu Leyla Hanım, yalının yeni sahibi Ömer Cevheroğlu tarafından sokağa atılır ve mahallenin çocuklarından gazeteci Yusuf'un Cihangir'deki bekâr evine sığınmak zorunda kalır. Yusuf'un sevgilisi Rukiye ("sahne adı"yla Roxy), Almanya'da peep show'larda modellik yapmış, hip-hop tarzı müzik yaparak "yırtmaya" uğraşan bir Almancı kızıdır.
Leyla Hanım, yalının yeni sahipleriyle görüşmeye çalıştığı bir gün, Ömer Bey'in babası, Kadızade Konağı'nın emektar vekilharcı, dört kuşaktır konaklarda hizmetkârlık yapan bir aileden gelen Ali Yekta Bey ile tanışır.
Her biri ayrı bir dünyadan gelen bu insanların hayatlarının kesişmesi, onları hem kendilerini hem de birbirlerini değiştirecekleri, kimi zaman acılı kimi zaman eğlenceli bir sürece sokacaktır.
Leyla'nın Evi, bir yanıyla da "ev" üstüne bir roman: "Çünkü imparatorluk yıkılırken bütün Osmanlı tebaası acı çekti ve herkes birbirinin evine yerleşti."
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 284
Baskı Yılı: 2012
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 236
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı : 284
İlk Baskı Yılı : 2012
Dil : Türkçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder