Kitap, 12 Mart ile 12 Eylül arası süreçte yaşanan olayların, toplumdaki etkisini anlatıyor. Kitabın kahramanı Emre Taran, bir yazar, başarılı ya da başarısız demek zor, Türkiye'de başarı kriteri nedir onu bilmiyoruz. Ülkenin kötü gidişini görüyor ama yapabileceği bir şey yok. Bu çaresizliği döngüsel dönemsel olarak sürekli yaşıyoruz. Toplumdaki yozlaşmayı anlattığı bazı olayları bugünlerde de yaşıyoruz. Emre, toplum hakkında analiz yaparken kendi iç çatışmaları da var. Okurken bazen konudan koptuğunuzu hissediyorsunuz ama bu benim okuma hızımın düşük olmasından da kaynaklanabilir.
Okurken sıkılmadım ama uzun sürede okudum.
Aşağıdaki tanıtım bülteni ve fotoğraf www.hepsiburada.com sitesinden alınmıştır.
Bir Akşam Alacası Yaşayan en önemli romancılarımızdan Selim İleri''nin değeri hiç anlaşılmamış bu ''siyasi'' romanı, 12 Mart''tan 12 Eylül''e giden süreç hakkında, döneminde gözden kaçmış olanları yıllar sonra yeniden hatırlatıyor okurlara. "Şimdi uzayıp giden, bir iç göl izlenimi veren boğazlar denizine Türk bayrağına sarılı genç ölülerin -kimdiler, hangi inançlarla, hangi birikimlerle sağ ya da sol kesimde yer almışlardı - tabutları karışıyor; kotralar, şilepler, büyük gemiler ve çelimsiz Boğaz vapurları, hattâ balıkçı sandalları yerine ay-yıldızlı bayraklara sarınmış yığınla tabut, sayısız genç insan ölüsü bu akıntılı, hırçın denizde yeryüzünün bir daha eşine rastlanlamayacak en korkunç görüntüsü gibi açık denizlere, enginlere yol alıyordu." Bir Akşam Alacası, Türkiye''nin yoğun karanlığındaki bir çözülüşün romanı... |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder